Kategoriler
Medya

Yaşamını yitirdi

Zaman zaman alkışlarla kaldırılan cenâzelerimiz için radyolarımız, televizyonlarımız, gazetelerimiz “yaşamını yitirdi” ifâdesini kullanıyorlar. “Yaşamını yitirdi” ne kadar çirkin, ne kadar zavallı, ne kadar cin çarpmış bir sarsak cümle.

Dünkü zengin Türkçemizde, ölüm gerçeğini anlatan yüzden fazla ifâde vardı. İşte onlardan bâzıları. Bir kimse dünyâsını değiştirince ondan sâdece “öldü” veya “yaşamını yitirdi” diye bahsedilmiyordu. Şu güzel, şu zarif, şu ince, şu pırıl pırıl kelimeler, deyimler kullanılıyordu.

Meselâ şöyle deniliyordu:

  • Can kuşunu uçurdu.
  • Cennete kavuştu.
  • Cennetlik oldu.
  • Canını kurban etti.
  • Dünyâsını değiştirdi.
  • Dâr-ı Bekâ’ya irtihâl etti.
  • Ecel şerbetini içti.
  • Ebediyete göçtü.
  • Gerçek hayata uyandı.
  • Hakk’a yürüdü.
  • Hakk’a kavuştu.
  • Kalıbını dinlendirdi.
  • Kulağının dibi sarardı.
  • Kuş gibi uçtu gitti.
  • Merhum oldu.
  • Mevlâsına kavuştu.
  • O dünyâya gitti.
  • Ömrünü size bağışladı.
  • Ölüm kapısını dövdü.
  • Ömür defteri kapandı.
  • Rahmet-i Rahmân’ a kavuştu.
  • Rahata erdi.
  • Ruhunu teslim etti.
  • Şehit düştü.
  • Sizlere ömür.
  • Topraktan geldi toprağa gitti.
  • Ukbâya irtihâl eyledi.
  • Yatağından kalkamadı.
  • Yensiz gömlek giydi.
  • Vefât etti.
  • Azrail sînesine kondu.
  • Bir varmış bir yokmuş oldu.
  • Gor’a gitti.

Ve daha niceleri, ve daha niceleri…

Bir de istenmeyen, sevilmeyen kimselerin ölümlerini anlatan deyimler, kelimeler var ki onları burada saymak istemiyorum.
Geberdi, Zıbardı, Nalları dikti, Gorbegor oldu, Tahtalıköye gitti… gibi ifâdeler. Şu dünkü Türkçemizin zenginliğine, dünkü insanımızın inceliğine dikkat buyurun. Bir de bugünkü basitliği, çirkinliği, kuruluğu, yavanlığı düşünün.

– Ne olmuş, ne olmuş?
– Yaşamını yitirmiş.
– Haydi oradan zavallı adam! Yiten-biten bir şey yok. Yitirilmek, bitirilmek istenen Türkçemizin zenginliği ve güzelliğidir.

Yavuz Bülent Bâkiler / Sözün Doğrusu’ ndan…